KAMU SPOTU 20

İngiltere’de yaşanan olayda 20 yaşındaki Emily’ciğim mağdur olmuş.

Olay şöyle gelişmiş;

Emiliy’ciğim ve erkek arkadaşı Michael’cığım birlikte yaşamayı , evlenmeyi düşünüyorlarmış. Michael’cığım da her zaman , Emily’nin ailesini çok sevdiğini ve onları daha yakından tanımak istediğini söylermiş.

Ancak gel gör ki birgün Emily’ciğim , Michael’cığımın kendisini aldattığını düşünmüş ve bunu büyükannesine anlatmış!

Büyükanne  Jane’ciğim de (57) “ufak bir parti yapalım orda ben onun ifadesini alırım” demiş!

Ve parti başlamış !

Büyükanne Jane’ciğim , Emily’ciğim ve annesinin odadan çıkmalarını isteyip , Michael’cığımla konuşacağını ve gitmesini  isteyeceğini söylemiş!

Bu garibimler de ,jane’ciğimin dediğini yapmışlar...ancaaak bir süre sonra içerden hiç ses gelmeyince kıllanıp bakmışlar ki kimse yok!

Bir de mutfağa bakalım demişler  , sıkışan ! mutfak kapısını açınca birde ne görsünler ! büyükanne Jane’ciğimle (57) , damat adayı Michael’cığım ( ~ 20 ) mutfak zemininde pompişteler!!!

Çığlıklar atarak uzaklaşmış genç Emily’ciğim...

Tabii büyük travma.

Olayın ardından , hümanist Michael’cığımın açıklaması da şöyle olmuş ;

“ sanırım olgun kadınlardan her zaman hoşlandım...Emily’nin büyükannesine hayrandım...böyle birşey gelişti...kimseyi kırmak istemedim!”

Bilim kurgu diye birşeyin olmadığına ve hayal edilen herşeyin gerçek olabileceğine inanan biri olarak bu haberin asparagas olup olmaması ile ilgilenmiyorum bile...

Şimdi öncelikle bu gibi halleri , şu ülkede oldu , bu ülkede oldu diye ayırmadan , insan olgusu üzerinden ele alıp analiz etmek şart!

Jane’ciğime baktığımızda 57 yaşında olgunluğunun baharında güzel bir kadın.

Haberde çok etkili bir eleman gibi görünmese de , Emily’ciğimin annesi , yani Jane’ciğimin kızı da 40’lı yaşlarında bir kadınceğiz olsa gerek.

Bu durumda , Jane’ciğim , Emily’ciğimin annesini  17-20 yaşları arasında bir yerlerde doğurmuş olmalı.

E temel eğitimi ailemizden aldığımıza göre , öğretilmiş çaresizliğimiz içerisinde bu kadınceğiz de , Emily’ciğimi aynı yaş aralıklarında doğurmuş olmalı ki ,Emily’ciğim bu gün 20 yaşında olsun.

Hesap basit yani!

Muhakkak ki ters köşe örnekleri de var ancak , genç evlenip yada evlenmeden genç yaşta anne olan kadınlar , genellikle kafaları ay’dığı ve kimliklerini fark etmeye başladıkları zaman ya kocayı yolluyor yada eş yaşlarda baba olan koca da birşeylere ay’ıp çoktan topuklamış oluyor!

El de var bir bekar anne!

E kadıncağızlar kendilerini mi büyütsün , çocuğu mu büyütsün?

Aradaki  bir türlü olamayan ilişkiler –ki genellikle “çocuklu kadın” olması hasebiyle! - , toplumlara göre aile/mahalle baskısı biçimleri...

Bu sırada insan kimyasındaki değişimler , cinsiyetin ve dolayısıyla seksin farkına varmalar ve o süreçte belki de bunu bastırmaya çalışmalar!

Bütün bunlar katlanıyor katlanıyor  ve 20 yaşında bir çocuk tarafından arzulanmanın karşı konulamaz hazzı mutfak zemininde pompişe kadar varıyor!

“Kimseyi kırmak istemeyen “ Michael’cığım bu hikayede bir yan karakter olarak kalıyor!

Ama finalde el de bir de travmatik torun kaldı!

Ona ne yapabiliriz bir bakalım ;

-Uzun bir tatile gönderelim!

-Bir işe sokalım çok çalışsın unutsun!

-Önce ortalığı bir kırıp döksün , sonra zaten gençtir unutur!

-Amaan zaten o yaşlarda insan her hafta başka birine aşık olur! Abartmayın!

-Üzgünüz arkadaşlar aileniz dağıldı!

Bunların hepsi olasılık dahilinde.

Dikkat ederseniz şu ana kadar en ufak bir ahlaki değere temas etmeden geldik...hatta herkese hitab olarak eşit sevgiyle yaklaştık...yargılama yok!

Temas etseydik bu yazı daha kısa olurdu ;

“allah belanı versin , orospu Jane ne istedin el kadar çocukların mutluluğundan!”

Ya da bu olayda torun faktörü olmasaydı , biraz daha az içimiz burkularak ;

“azmış bu Jane’de” diyebilirdik!

Yazıya başlarken asıl meselem şuydu ;

Bir haberi , dünya kadar farklı versiyonla yazabilirsiniz...akıl bu yönetir , kalem bu yazar!

Hatta öyle bir döktürürsünüz ki  toplumlar üzerinde bunun meşru kılınmasını sağlarsınız!

Ahlak kavramı dahi bize farklı algılarla anlatılır.

Toplumca birine inanmışsınızdır ama birgün bir bakarsınız ki...

“e bu amca ahlaklı , imanlı bir adamdı hani , ama kız daha 14 yaşında...kafam karıştı!” noktasına bile getirirler sizi...

Ve bunu da öyle argümanlarla savunurlar ki , hiçbir yere kaçamaz ve belki de günün birinde , öğretilmiş çaresizliğiniz içinde meşru! bildiğiniz o şeyi siz de yaparsınız!

Peki sonuç ne derseniz?

Sonuç şu ;

Erken çocuk , geç kalan pompiş getirir;)

Arayı kaçırmayın...Yaşayın!