KAMU SPOTU 37
İNGİLİZLER
ÜZERİNDEN GENEL BİR VERYANSIN!
Geçen hafta , Londra’da
yaşanan, iki Nijer-İngiliz vatandaşın , bir İngiliz askerini vahşice öldürmesi
olayının ardından ,başbakan David Cameron , seyahatini kesip ülkeye geri dönmüş
ve kurmaylarını alarma geçirmişti ya,
Başbakanın bu
tuhaf davranışının! ardından ülkede “terör
alarmı” verildi!
İstihabarat birimleri
saldırganları uzun süredir takip ediyormuş meğerim!
Ne kerametse , bu
saldıganlar hep önceden bilinip takibe alınıyor ama hep , ölü öldükten! sonra yakalanıyorlar!
Ben bi bizde var
sanıyordum ama ,Boston ve Londra olaylarının ardından gördük ki , bu iki
muhterem medeniyette de oluyormuş!...hayret!
Bir başka iddia
da , saldırganlardan birine , iç istihbarat biriminin birlikte çalışma teklif
ettiği!
Falan filan...
O kısımlar bizi
ilgilendirmez.
Biz ,hiçbir
ülkenin “iç işlerine” karışmamayı şiar edinmiş bir politik prensibin ahvadıyız!
Sonacııma , bu
Cameron geçen hafta ertelediği ,İspanya seyahatini bu hafta sonu gerçekleştirip
, İbiza adasında tatil yapmış , bir de üstüne üstlük fotograf çektirip basına
servis etmiş!
Hal böyle
olunca ,İngiliz gazeteleri Cameron’a
vermişler odunu , vermişler odunu!
Yok efendim ,
gazetelerin bir yanına , askerin öldüğü caddeye bırakılan çiçekler ve ağlayan
bir ziyaretçinin görüldüğü , diğer yanına başbakanın tatil fotografını koyup ,
birinin üzerine “hell” (cehennem) diğerinin üzerine “hol” (tatil) yazmasınlar
mı! ,
“başbakan ,
ülkemiz terör krizinin ortasında ve siz
İbiza’ya tatile gitmeye karar verdiniz! ,demeler mi dersiniz!
“başbakan , İbiza
yeterince dinlendirici mi?” diye sormalar mı dersiniz!
Bu biçimde
taşkınlıklar , halkı galeyana
getirmeler!
Bu arada İngiliz
basını , ülkemizde de bir galeyan politikası güdmeye karar vermiş olacak ki ,
çok tartışılan alkol yasağını haber yapmaya kalkmış!
Daily Telegraph
gazetesinin Türkiye muhabiri “ismini vermek istemeyen” vatandaşlarla
röportajlar yapmış!
“ismini vermek
istememe” meselesi de tuhaf bir “fişlenme paranoyası” akla getiriyor ya neyse!
E belki de haklılar
, çünkü konuşanlardan biri ,Beyoğlu’nda bir tekel bayii sahibi!
Aman diim!
Demiş ki ;
“Bu uygulama ,
İslami faşizmdir”
Bir başkası ,
uygulamanın “laikliğe aykırı” olduğunu söylemiş.
Bu yorumu çok
doğru bulduğumu söyleyemem , çünkü modern kavramlar , bu tür şeylerler
ilgilenmez...bunlarla ilgilenenler sadece zihniyetlerdir!
Ama dostumuzun ne
demek istediğini anladık tabii!
Gazete , “uygulama ,her yıl Türkiye’ye gelen 2,5 milyon ,İngiliz başta olmak üzere , 30 milyon turisti etkiler mi etkilemez mi bu belirsiz”
diyor!
Etkilemez
korkmayın , bu önlemler sizin için değil , bizim için alınıyor!
Tıpkı turizm de örnek
aldığımız , Dubai ve başka arap ülkeleri
gibi...oraya gittiğiniz de siz her naneyi yiyebilirsiniz ama bir Dubai’li o
imkanların önünden bile geçemez!
Çünkü ,"inançları" onlara “o şeyleri” , YAPMA! diyor!
O sebeple de ,
akın akın buraya geliyor Araplar!
Burada özgürler!
Saç’ta
ektiriyorlar , estetik ameliyat da yaptırıyorlar , içki de içiyorlar , alemler
de yapıyorlar!
Oysa inanç
dediğin şeyin , ülke hudutları ile alakası yok aslında değil mi?
Yani ben ömrümde
bilmem ki , yurt dışına giderken , gümrükten geçtiğim an , aniden put’lara
tapmaya başladığımı!
Bu arada görüşü
alınan , Londra merkezli bir seyahat firmasının yetkilisi ;
“Erdoğan ,
Türkiye için olumlu adımlar atmıştır ama
bu “alkol kısıtlaması” bizi biraz kaygılandırdı ve bu Türkiye’yi biraz daha
tutucu ,muhafazakar ve özgürlüğünü kaybediyor gibi gösteriyor” demiş!
“Fakat bunun
Türkiye’yi daha az cazip bir yere
getireceğini sanmıyorum , çünkü
İngilizler buraya sadece içmeye değil, arkeoloji için , tarih için de geliyor” diye de eklemiş!
Şimdi o zaman
hepten yedik naneyi!
Bir turizmci
olarak etrafına daha bir dikkatli bakmasını beklerdim doğrusu!
Çünkü bu ülkede ,
arkeolojik kazı artık yapılamaz!
Yapılsa da “aman
bunu şimdi koruyamayız” kafasıyla geri örtülür ! (var bunun örnekleri
araştırın)
Yol yapacağım
diye kazdığın tarihi dokuların altından çıkanlara , devlet diliyle “çanak
çömlek “ adı verildiği için bunların pek bir kıymeti yoktur!
Yüz yıllardır , gün
yüzünde olan değerli yapılar yıkılır bu ülkede!
Neden biliyormusun?
Çünkü , tarihin
üzerine dökülecek asfalt , o yapıdan daha kıymetlidir!
O yüzden vatandaşını uyarmak lazım artık görecek tarihte bulamayacaklar!
Tıpkı “yerli
silikon vadisi” örneğinde olduğu gibi , teknoloji ve modernizm bizde sadece arazi
ile ilişkilendirilir!
Peki biz neden mi
bu haldeyiz?
Çünkü biz
oylarımızı , bilinçle değil , ahbap çavuş ilişkisi ile basarız pusulalara!
Sizin sokak
ortasında bir askeriniz hunharca öldürüldüğünde terör alarmı verir ,
başbakanınızı ,yerden yere vurursunuz!
Ama ,bizim sokaklarımız
da , asker , sivil , çocuk, genç , yaşlı demeden öldürüldüğünde hiç biriniz
bunu yazamazsınız!
Çünkü siz de ,
biz de çok iyi biliriz ki , ağzımıza o “susturucu”yu takan el , aynı eldir!
Ve o el , bizim
gibi coğrafyalarda , terörü ,halkları bölmeye çalışarak , bizzat kendi yaratır!
Ve onların ,
hudutları geçmek için hiçbir pasaporta ihtiyacı yoktur!
Şimdi de , İstanbul’un
göbeğinde ,sizinde vatandaşlarınızın şehre giriş yaptığı meydanın hemen
ortasındaki canım Gezi parkını ,gece yarısı aniden , sinsi gibi yıkmaya başladılar!
Neden biliyor
musunuz?
Çünkü sizi de ,bizi
de , susturanların verdiği yetkiyle , ne kan’a , ne de para’ya doymadılar!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder