28 Mayıs 2013 Salı





KAMU SPOTU  37


İNGİLİZLER ÜZERİNDEN GENEL BİR VERYANSIN!


Geçen hafta , Londra’da yaşanan, iki Nijer-İngiliz vatandaşın , bir İngiliz askerini vahşice öldürmesi olayının ardından ,başbakan David Cameron , seyahatini kesip ülkeye geri dönmüş ve kurmaylarını alarma geçirmişti  ya,

Başbakanın bu tuhaf davranışının! ardından ülkede  “terör alarmı” verildi!

İstihabarat birimleri saldırganları uzun süredir takip ediyormuş meğerim!

Ne kerametse , bu saldıganlar hep önceden bilinip takibe alınıyor ama hep , ölü öldükten! sonra yakalanıyorlar!

Ben bi bizde var sanıyordum ama ,Boston ve Londra olaylarının ardından gördük ki , bu iki muhterem medeniyette de oluyormuş!...hayret!

Bir başka iddia da , saldırganlardan birine , iç istihbarat biriminin birlikte çalışma teklif ettiği!

Falan filan...

O kısımlar bizi ilgilendirmez.

Biz ,hiçbir ülkenin “iç işlerine” karışmamayı şiar edinmiş bir politik prensibin ahvadıyız!   

Sonacııma , bu Cameron geçen hafta ertelediği ,İspanya seyahatini bu hafta sonu gerçekleştirip , İbiza adasında tatil yapmış , bir de üstüne üstlük fotograf çektirip basına servis etmiş!

Hal böyle olunca  ,İngiliz gazeteleri Cameron’a vermişler odunu , vermişler odunu!

Yok efendim , gazetelerin bir yanına , askerin öldüğü caddeye bırakılan çiçekler ve ağlayan bir ziyaretçinin görüldüğü , diğer yanına başbakanın tatil fotografını koyup , birinin üzerine “hell” (cehennem) diğerinin üzerine “hol” (tatil) yazmasınlar mı! ,

“başbakan , ülkemiz terör krizinin ortasında  ve siz İbiza’ya tatile gitmeye karar verdiniz! ,demeler mi dersiniz!

“başbakan , İbiza yeterince dinlendirici mi?” diye sormalar mı dersiniz!

Bu biçimde taşkınlıklar  , halkı galeyana getirmeler!

Bu arada İngiliz basını , ülkemizde de bir galeyan politikası güdmeye karar vermiş olacak ki , çok tartışılan alkol yasağını haber yapmaya kalkmış!

Daily Telegraph gazetesinin Türkiye muhabiri “ismini vermek istemeyen” vatandaşlarla röportajlar yapmış!

“ismini vermek istememe” meselesi de tuhaf bir “fişlenme paranoyası” akla getiriyor ya neyse!

E belki de haklılar , çünkü konuşanlardan biri ,Beyoğlu’nda bir tekel bayii sahibi!

Aman diim!

Demiş ki ;

“Bu uygulama , İslami faşizmdir”

Bir başkası , uygulamanın “laikliğe aykırı” olduğunu söylemiş.

Bu yorumu çok doğru bulduğumu söyleyemem , çünkü modern kavramlar , bu tür şeylerler ilgilenmez...bunlarla ilgilenenler sadece zihniyetlerdir!

Ama dostumuzun ne demek istediğini anladık tabii!

Gazete , “uygulama  ,her yıl Türkiye’ye gelen 2,5 milyon  ,İngiliz başta olmak üzere , 30 milyon  turisti etkiler mi etkilemez mi bu belirsiz” diyor!

Etkilemez korkmayın , bu önlemler sizin için değil , bizim için alınıyor!

Tıpkı turizm de örnek aldığımız , Dubai  ve başka arap ülkeleri gibi...oraya gittiğiniz de siz her naneyi yiyebilirsiniz ama bir Dubai’li o imkanların önünden bile geçemez!

Çünkü ,"inançları" onlara “o şeyleri” , YAPMA! diyor!

O sebeple de , akın akın buraya geliyor Araplar!

Burada özgürler!

Saç’ta ektiriyorlar , estetik ameliyat da yaptırıyorlar , içki de içiyorlar , alemler de yapıyorlar!

Oysa inanç dediğin şeyin , ülke hudutları ile alakası yok aslında değil mi?

Yani ben ömrümde bilmem ki , yurt dışına giderken , gümrükten geçtiğim an , aniden put’lara tapmaya başladığımı!

Bu arada görüşü alınan , Londra merkezli bir seyahat firmasının yetkilisi ;

“Erdoğan , Türkiye için olumlu adımlar atmıştır  ama bu “alkol kısıtlaması” bizi biraz kaygılandırdı ve bu Türkiye’yi biraz daha tutucu ,muhafazakar ve özgürlüğünü kaybediyor gibi gösteriyor” demiş!

“Fakat bunun Türkiye’yi daha  az cazip bir yere getireceğini sanmıyorum  , çünkü İngilizler buraya sadece içmeye değil, arkeoloji için , tarih için de geliyor”  diye de eklemiş!

Şimdi o zaman hepten yedik naneyi!

Bir turizmci olarak etrafına daha bir dikkatli bakmasını beklerdim doğrusu!

Çünkü bu ülkede , arkeolojik kazı artık yapılamaz!
Yapılsa da “aman bunu şimdi koruyamayız” kafasıyla geri örtülür ! (var bunun örnekleri araştırın)

Yol yapacağım diye kazdığın tarihi dokuların altından çıkanlara , devlet diliyle “çanak çömlek “ adı verildiği için bunların pek bir kıymeti yoktur!

Yüz yıllardır , gün yüzünde olan değerli yapılar yıkılır bu ülkede!

Neden biliyormusun?

Çünkü , tarihin üzerine dökülecek asfalt , o yapıdan daha kıymetlidir!

O yüzden vatandaşını uyarmak lazım artık görecek tarihte bulamayacaklar!

Tıpkı “yerli silikon vadisi” örneğinde olduğu gibi , teknoloji ve modernizm bizde sadece arazi ile ilişkilendirilir!

Peki biz neden mi bu haldeyiz?

Çünkü biz oylarımızı , bilinçle değil , ahbap çavuş ilişkisi ile basarız pusulalara!

Sizin sokak ortasında bir askeriniz hunharca öldürüldüğünde terör alarmı verir , başbakanınızı ,yerden yere vurursunuz!

Ama ,bizim sokaklarımız da , asker , sivil , çocuk, genç , yaşlı demeden öldürüldüğünde hiç biriniz bunu yazamazsınız!

Çünkü siz de , biz de çok iyi biliriz ki , ağzımıza o “susturucu”yu takan el , aynı eldir!

Ve o el , bizim gibi coğrafyalarda , terörü ,halkları bölmeye çalışarak , bizzat kendi yaratır!

Ve onların , hudutları geçmek için hiçbir pasaporta ihtiyacı yoktur!

Şimdi de , İstanbul’un göbeğinde ,sizinde vatandaşlarınızın şehre giriş yaptığı meydanın hemen ortasındaki canım Gezi parkını ,gece yarısı aniden , sinsi gibi yıkmaya başladılar!

Neden biliyor musunuz?

Çünkü sizi de ,bizi de , susturanların verdiği yetkiyle , ne kan’a , ne de para’ya doymadılar!







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder