9 Nisan 2013 Salı




KAMU SPOTU 1



Kendimi bildim bileli “bakkal romantizmi” benim için sevgililer gününde alınan kırmızı gülden daha kıymetlidir...

Şaka yapmıyorum sevgililer günü 1 gün bakkal ise hergün orada...

Üstelik sair günde size bağırmaz,kapris yapmaz,kıskanmaz,arkadaşlarınızla görüşmenizi yasaklamaz...şeker gibi insanlardır bakkallar...

Güler yüzlüdürler...

Sabah körü kalkıp gazete , ekmeğinizi saldığınız sepetinize koyarlar yada çırak marifeti ile kapınıza kadar yollarlar...

Süpermarketlerin “kapıda alışveriş” arabaları hikaye!

En kaçığının bile kendine özgü baldan tatlı, hoşgörülebilir bir karakteri vardır.

Genellikle laz olanları hayranlığımı kazanmıştır.

“ – kardeş şurdan bira versene” dediğinizde
“ – kaç tane abla?”
“ – 4 “ yanıtına verdiği  “- efkarlıyız?! “ cevabı içerisinde hem “merak” hemde “şevkat” vardır.

Çok isterseniz anında onun merakını giderip şevkatine de sarılabilirsiniz.

Hiçbir süpermarket kasasında yaşayamayacağınız birşeydir bu...

Onlar çoklukla aldığınız ürünleri kasalarının manyetiğinde cik cik diye hızlıca okutur ve kasasında açık vermeyeyim paranoyası ile üzerlerine zimmetli anahtarlara gözü gibi bakar ve saat başı sigara çay molasını kovalarlar.

Saat başı geldiğinde de;  

“ – Ayla hanım ben çay içmeye çıkıyorum” derler  , Ayla hanımda (o şef olanıdır) saatin saat başı olduğundan emin olmak için saatine bakarak ve gözlerini saatinden alamayarak; 

“ – tabii Selma hanım kasanızı teslim edip çıkabilirsiniz “ der.

Oysa bakkallarda şöyle şeyler olur ;

Dükkanın müşterice hafiflediği bir esnada çırak kıç cebindeki sigarasından bir dal çıkarır ve;  

“ – Mahmut abi ben kapıdayım “ der , Mahmut abi de gözünü o günün gazetesinden yada (yeni moda) küçük LCD ekranındaki evlilik programından kaldırmadan;  

“ – hı hı “ der 

...ve çırak ateşler sigarayı.

Bakkallarda öyle “hanımlar , beyler “ havada uçuşmaz lüzümsuzca... 

“ abiler , ablalar “ vardır oralarda.

Hem Ayla’nın kolundaki saat süpermarket maaşıyla ne kadar “göz alıcı” olabilir ki?

Derdi Selma’nın dakikalarını saymak bence...

”2 dakika geciksinde yesin fırçayı” , “hem o geçen akşam onu almaya gelen adamda kimdi ki? Yeni sevgili mi yapmış aceba? Adam da biraz kendisinden büyük mü ne?”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder