KAMU SPOTU 6

Çocukluğumun en ultra kahramanı şüphesiz Temel Reis’ti...

Hala da kendisini ve eşrafını severim...yakaladım mı hemen izlerim.

Onun Safinaz’a olan aşkı , türlü belalardan onu kurtarışı , tüy siklet bedenine bir kutu ıspanağın katkıları beni daima etkilemiştir.

Safinaz sürekli Kabasakal’la kırıştırsa da , ona sürekli mavi boncuk dağıtıp dursa da onu güçlüklerden kurtaran hep Temel Reis olmuştur...

Temel’in onu kurtarmaya gitmesi için tiz bir “Temeeeeeelll” sesi  yeterlidir...nerde olsa duyar bu sesi ve koşup yardıma gider kahramanca...

Kabasakal denen pisliğin aklında hep hinlikler vardır...aslında onun da Safinaz’ı kendince sevdiğini düşünüyorum...ne yapsın öyle seviyor ayı!...öyle seven bir sürü ayı ile karşılaşmışızdır!...

Çok kez  “Ula şu Temel bir kerede Safinaz’ı Kabasakal’ın elinden kurtarmasa da bakalım ne halt ediyo o sıskanyari” diye düşünmüşümdür...neyse o Temel’in güzelliği...

Ha bi de hamburgerci  tip vardır ki onun hayatımıza tek etkisi , şimdilerde “ıslak hamburger” tabir edilen ama ben yaştakilerin ve daha büyüklerin “Taksim Kristal hamburgeri” diye  bildiğimiz ve sonrasında  inatla “Kızılkayalar hamburgeri “ dediğimiz , -çünkü aynı usta oraya geçip efsaneyi sürdürmüştür- içinde ıvır zıvır olmayan makul boy hamburgeri bize tanıtması olmuştur...onu yedikleri tıpkı Kızılkayalar'ın kine benzer dikkat edin.

Arada Kabasakal’a kıyakları yok değildir ama genelde etkisiz elemandır.

Sonra büyüdüm ve bir baktım ki bilim adamları senelerce Temel Reis aşkına yediğimiz ıspanağın öyle demir etkisi filan yapmadığını açıkladılar!

Al sana bir hayal kırıklığı daha!

Henüz bu yaşımda bile bu bilimsel gerçekle baş edememişken şimdi de kalktılar , edebiyat araştırmacıları Shakespeare’in paragöz ,tefeci,insanların zor durumundan faydalanan ,vergi kaçıran , karını arttırmak için herşeyi yapan it’in teki olduğundan bahsediyorlar.

Bir de  “insanları eğlendirmek için onların çektiği acıları oyunlara dönüştürüyordu! “ diyerek bir nev i Robin Hood’çuluk oynatıyorlar.

Hayır Shakespeare benim milli meselem değil elbette ama insan bunca hayranlıkla okuduğu birinin gerçek yüzüyle!!! tanışınca bir tuhaf hissediyor!

Yarın birgün bu edebiyat araştırmacıları Robin Hood için de “ yok canım anlatılanlar safsata Robin ne zenginden alıp fakire verecek , o sabah kontları soyup , ganimeti akşama kumarda yiyordu “ derseler?

Bilmiyorum kafam çok karışık!

Sanırım bir süre sadece Şok gazetesi okuyacağım...o beni hiç hayal kırıklığına uğratmadı.